6 Kasım 2007 Salı

Başarının adı: Jose Mourinho

Başarının adı: Jose Mourinho


Chelsea Teknik Direktörü Jose Mourinho'yu anlatan kitap, tüm dünyanın ilgisini çeken bir insanın öyküsüne eğiliyor. Futbolseverler, kitap başına...

ERAY ÖZER (Arşivi)
Bir yönetmen düşünün. İlk 35 milimetrelik filminde Oscar'a aday gösterilmiş ve en iyi yönetmen, en iyi film, en iyi senaryo vs gibi dallarda tüm ödülleri toplamış olsun. Chelsea Teknik Direktörü Jose Mourinho buna benzer bir başarıyı futbolda akıl almayacak kadar kısa bir sürede elde etmiş bir isim. Meslektaşları ehvenişer bir kariyer için yıllarca kafa patlatırken Portekizlinin dünya futbolunun zirvesine yerleşmesi sadece beş buçuk yıl sürdü. Diğerleri sisli bir ormanda çıkışı ararken, Mourinho'nun eline, birisi haritayı tutuşturmuştu sanki. Tek yapması gereken, zahmet edip çıkışa kadar yürümekti.
Evet, dışarıdan bakıldığında, onun son üç yılda iki Portekiz ligi şampiyonluğu, bir Portekiz Kupası, bir UEFA Kupası, bir Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu, bir İngiliz Lig Kupası, bir İngiltere lig şampiyonluğu kazanması, ancak elinde bir haritayla başarılabilirmiş gibi duruyor. Fakat bu yazının asıl konusunu oluşturan Jose Mourinho isimli kitapta da görünüyor ki Mourinho aslında takıntı derecesinde disiplinli, aktif olarak uygulama şansına sahip olmadığı dönemlerde de belirli bir futbol felsefesine sahip olan, dünyayı futbolun penceresinden algılamayı âdet edinmiş bir adam. Ayrıca başından beri bir gün en iyisi olacağına inanıyor.

Kurt bir futbol adamı
Burada, ayaktopuyla fazla ilgilenmeyenler için Mourinho'nun futbol dünyasında nasıl bir imaja sahip olduğuna dair bir parantez açmak gerekiyor. Portekizli teknik adama ilişkin, birbirinden keskin bir şekilde ayrılmış iki görüş var. Başka türlü ifade edersek, futbolseverler ya Mourinho'dan nefret ediyor ya da çok seviyor. Arası yok... Çünkü Jose Mourinho, basında yer alan demeçleri, rakiplerine tepeden bakması, diğer teknik adamları küçümsemesiyle nam salmış bir isim. Mesela, geçen yıl Şampiyonlar Ligi ikinci turu öncesi rakip Barcelona'nın teknik direktörü Frank Rijkaard'a aynen şunları söylemişti: "Benim futbolculuk kariyerim 10 üzerinden sıfırdı, Frank'ınki ise 10. Benim teknik adamlık kariyerim 10 oysa onunkiyse sıfır..."
İşte onun bu kişiliği hakkında yazılacak bir kitabı herhangi bir teknik adam biyografisine kıyasla çok daha ilginç hâle getiriyor. 'Kimdir bu adam', 'neden böyle davranıyor', 'oyuncularla diyalogu da böyle mi acaba' gibi soruların cevabını bulmak isteyen futbolseverler, bu sebepten ötürü aynı zamanda çok yakın aile dostu da olan Portekizli gazeteci Luis Lourenço'nun kaleme aldığı Jose Mourinho isimli kitaba büyük ilgi gösterdi. Özellikle de basınıyla sürekli ters düştüğü İngiltere'de...
Kitap yurtdışında 'Jose Mourinho: Portekiz Yapımı' adıyla çıktı ama Bizit Yayınları gösterişli bir kapak tasarımıyla piyasaya sürdüğü bu biyografide sadece 'Jose Mourinho'yu kullanmayı tercih etmiş.
Futbolla işi gereği her gün içli dışlı olan biri olarak kitabı okuduktan sonra Mourinho'ya karşı düşüncelerimde bir değişiklik olmasa da onu daha iyi anladığımı söyleyebilirim. Lourenço'nun (ve zaman zaman bizzat Mourinho'nun) kaleminden Jose Mourinho'nun Portekiz'in Benfica kulübünde başlayıp Chelsea'ye uzanan yolculuğuna baktığınızda onun oyuncularını minik düşmanlar yaratarak var ettiğini görmek mümkün. Yanlarında 'çıraklık' yaptığı Sir Bobby Robson'dan aldığı tutku ile Luis Van Gaal'in işbilirliği, mücadeci kişiliğiyle bir potada eriyince modern antrenman tekniklerinin uygulayıcısı, kazanmaya giden sürecin her anlamda saha dışında başladığını bilen genç yaşında karşın 'kurt' bir futbol adamının oluşmasını sağlamış. Futbol adına yaptıklarını, bir gün boyunca yaşadıklarını günü gününe, aksatmadan not alan, defterler dolusu notlardan her oyuncunun hangi idmanda ne yaptığını bulup çıkarabilecek kadar 'takıntılı' bir teknik adamın...
Lourenço, kitaptan anlaşıldığı kadarıyla iyi dostu Mourinho'yu pek üzmek istememiş. Tüm anlaşmazlıkların, tartışmaların sonrasında ya Mourinho'nun yaptıklarından dolayı çok pişman olduğunu, ya da karşı tarafın hatasını anlayıp özür dilediğini görüyoruz. Kitaba inanan sanır ki dünyanın en nefret edilen, en çok düşmana sahip, Anders Frisk'in hakemliği bırakmasına neden olduğu için UEFA Hakem Komitesi tarafından 'futbolun düşmanı' olarak tanımlanan Mourinho değil...
Son olarak kitabın çevirisinden bahsetmek gerekiyor. Ben kişisel olarak bu gibi önemli futbol kitaplarının Türkçeye çevrilmesinden büyük mutluluk duyuyorum. Uzun vadede de bu gibi yayınlarının arkasının gelmesi çok önemli. Avrupa'da yayımlanan pek çok futbol kitabından haberdar bile olmuyoruz. Oysa futbol Türkiye'de popüler kültürün en kârlı öğesi. Lakin bir futbol kitabını Türkçe'ye kazandırmak bir parça da olsa özen gösterilmesi gereken bir olay. 'Jose Mourinho' çevrilirken futbol terimlerinin Türkçe'deki karşılığı hiç ama hiç göz önüne alınmamış. Daha kitabın ilk satırı '2003-2004 Champions Ligi' ifadesiyle başlıyor, bütün kitapta 'Şampiyonlar Ligi' kullanılmasına rağmen... Arka kapakta Mourinho'dan Bobby Robson'ın 'koç asistanı' olarak söz ediliyor, futbolda 'koç' terimini hiç kullanmamamıza rağmen... Bu ve benzeri örneklerin hepsini yazmaya kalksam tüm Radikal Kitap dolabilir. Evet, zaman zaman yayınevleri kitapları hızla basabiliyor ama bu durum okurun kitabı bulmaca çözer gibi okumak zorunda bırakılmasını mazur göstermez. Keşke cesur bir girişimle bu önemli kitabı Türkçeye kazandıran Bizit Yayıncılık, bu konuya biraz daha özen gösterebilseydi.

"İç hataların çoğu az çalışmalarından kaynaklanıyordu. Mesela Van Hooijidonk sorunlu olarak değerlendiriliyordu. Buna göre, o kazanmak ve başarının tadını almak istiyordu. Diğer ligdeki deneyimleri ona sadece çalışarak başarı elde edebileceğini göstermişti. Kaliteli bir çalışma ve tüm oyuncuların çabası olmazsa kazanamayacağını çok iyi biliyordu. Takım arkadaşları ile çatışmasının sebebi buydu.
Antrenmana önem veren çalışma metodum Van Hooijidonk'un istekleri ile örtüşüyordu. O bir bakıma grubun en etkileyici karakteriydi."
Kitaptan

JOSE MOURINHO
Luis Lourenço, Çeviren: Tuğçe Esener, Bizit Yayıncılık, 2005, 176 sayfa, 12.5 YTL.